8 Mart 2015 Pazar

Kırmızı Balon!


 Öyle mız mız bir çocuk değil aslında Deren. Aksine çabuk ikna olabilen, anlayışlı bir yapısı var. Geçen gün kahvaltıdan sonra biraz dolaşmak istedik. Dışarısı baharın efsunlu havasına ayak uydurmaya çalışıyor, bulutların arasına saklanmış olan güneş arada bize göz kırpıyordu. Rüzgârın tatlı esintisiyle biraz yürüyüş yaptık, ama bu keyfi tadında bırakma taraftarı olduğum için "Eve dönelim annecim" dedim Deren'e.
"O zaman önce markete gidelim" dedi. Kabul ettim.
Markete girdik. İçerisi kalabalıktı.

Gördüğü her şeye sarılıyordu. "Olmaz" dedim, "yalnızca bir hakkın var."
Yüzünü asıp, dudaklarını büzdü.
"Burada almak istediklerinin birçoğu evde var zaten."
Sustu. Etrafı bir dedektif edasıyla süzdü önce, sonra eli süt dilimine uzandı.
"Evde var anneciğim"
Düşünür gibi yaptı. Birden yanındaki balonlara baktı.
Kırmızı bir balona sevinçle sarıldı. Yüzüne yayılan mutluluk öylesine tatlıydı ki, görmeliydiniz.
"Ufacık şeylerden mutlu olmayı öğrenmelisiniz" sözünün kanıtı gibiydi mutluluğu.

 Büyüdük çe istekler de büyüyor insanlarda. Küçükken tek bir oyuncak ile sevinip sevinç çığlıkları atarken büyüyüp zaman geçtikçe yetmiyor bunlar mutlu olmamıza. Hangimiz küçükken tek balonla sevinmedik ki? Peki, hala aynı mıyız? Bence değiliz mutsuz olmak için hep bir bahane üretiyor ve negatif olmak için uğraşıyoruz. Çünkü daha fazla hep daha fazla istiyoruz. Doyumsuz bir ruh gördüğüm zaman kaçasım geliyor ondan. Kendi ruhumla da çok savaşlarım oldu -ki hala da oluyor.- En içten haliyle şükür
 diyebilen insanları ya da en samimi şekilde ufacık şeylerden mutlu olan insanları gerçekten seviyorum. Mesela sevgililer gününde erkek arkadaşı gümüş kolye aldığı için kız arkadaşlarına dert yanıp ‘’keşke altın’’ olsaydı diyen, bunu tüm ciddiyetiyle söyleyen, bunun için mutsuzluğunu dile getiren bir bayandan o anda soğuyabiliyorum. Anlamaya çalışmıyorum, zira bu çıkar ilişkisi benim gözümde. Bir insan sağlıklıysa, karşılıklı çıkarsız sevgi saygı içindeyse,  ruhu büyüdükçe aslında küçülmesi gerektiğini biliyorsa -mütevaziliktir kastım-  o insan zaten mutlu olmak için birçok neden bulur kendine.

Marketten çıktığımızda rüzgâr biraz daha sert esiyor, mart ayının asi ruhu hafif coşmuş görünüyordu. Rotamızı nihayet eve çevirebilmiştik Deren’le. Yol boyunca Deren in soruları ve sevinç çığlıkları eşlik etti bana. Balon almıştım ona, tabi ki sevinecekti. Zira dünyada o kadar çocuk vardı ki; bırakın oyuncağı bir lokma ekmeğe muhtaç olan…

Deren’im ufacık balondan mutlu olan kalbinin mütevazılığı dilerim hayatın boyunca senin peşini bırakmaz.

Bu dünyada yaşayıp nefes alacaksın ama mutlu olmak için kendi dünyanı yaratıp sınırlarını koyacaksın ‘’Sınır koymazsan işte o noktada doyumsuzluk başlayacak’’ Sen sınırını hep bil meleğim.

İnsan her yerde insandır. Bir çadırda yaşayan da bir sarayda oturan da insandır. Eğer özünde soyluluk yoksa dünyanın tacını da giyse yine de çıplak kalır.

Canım kızım hayatın boyunca karnının doymasından çok ruhunun doymasına önem ver. Bu dünyada yüzlerce işçi, yüzlerce çiftçi var ki üniversite rektörlerinden daha bilge ve daha mutlular. İnan bana mutluluk makamla, konumla elde edilen bir şey değil, tamamen bakış açınla, senin hayatı gördüğün pencerenle alakalı. Yüksek makam da bile olsan sen yüreğini, mütevazılığını hep koru. İnan bana o zaman mutlu olacaksın.

Biliyorum meleğim çok küçüksün, nefes aldığın sürece elbette büyüyeceksin ve yazdıklarımı okuduğun zaman anlayacaksın. Bunun için yazıyorum zaten, bir fotoğrafa baktığın zaman nasıl geçmişi hatırlayıp gözünde canlanıyorsa anılar, belki yazdıklarımı okuduğun zaman yaşadıklarımızdan bir kare gelir aklına. O an hissettiklerimi merak edersin ve “iyi ki yazmışsın anne” dersin. Hayatın hızına ve ritmine karşı gelecekte okuyup, beni anlamana yardımcı olur yazdıklarım belki de kim bilir.
 Dilerim sen bu anlattıklarımı hayatın boyunca yaparsın ve mutluluğu malda mülkte değil kendi içinde yakalarsın. Ben de bunun için uğraşıyorum.

Bu arada bugün bana ufacık şeylerden mutlu olabilmeyi hatırlattığın için sana teşekkür ederim. Ufacık bedeninle bana neler öğretiyorsun bir bilsen…

Seni Seviyorum Meleğim.

4 yorum:

  1. Merhaba canım uzun zaman oldu.derenim büyümüş benimde kızım çok hastaydı... Çok iki yıl yıktı bizi ama şimdi iyiyiz. Sana ve derenime opucukler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Seni çok merak ettim inan ki.Kızına çok geçmiş olsun ama tekrar iyi olması beni çok mutlu etti.Keşke ulaşabileceğim farklı bir alternatifim olsaydı sana.Bende eski blogumu kapattıktan sonra uzunca süre yazmaya ara verdim.Hala çok acemiyim blog konusunda ne nasıl oluyor bilmiyorum:( üye yeri nerede onu da bilmiyorum ama biraz kurcalayacağım öpüyorum seni ve meleğini

      Sil
  2. Canım üye yerin yokmu bulamadım

    YanıtlaSil
  3. İzleyici gadgedi için:
    kumanda paneli - yerleşim- gadged ekle-diğer gadgedler-izleyici butonu şeklinde takip edebilirsin..
    Artık kaybetmiyelim bir birimizi canımm öpüyorum...

    YanıtlaSil